Dijital Şiddetin Gölgesinde Kadınlar: Siber Zorbalık Neden Daha Çok Onları Hedef Alıyor?

Eğitim 06.03.2025 - 15:42, Güncelleme: 06.03.2025 - 15:42 1835+ kez okundu.
 

Dijital Şiddetin Gölgesinde Kadınlar: Siber Zorbalık Neden Daha Çok Onları Hedef Alıyor?

Çevrimiçi platformlar kadınlar için sadece bir paylaşım alanı olmaktan çıktı; artık tehdit, hakaret ve tacizin yeni sahnesi. Veriler, kadınların siber zorbalığa erkeklerden daha fazla ve daha sert biçimde maruz kaldığını ortaya koyuyor.

Sosyal medyada yapılan bir paylaşım, kadınlar için sanal bir kabusa dönüşebiliyor. İş yerindeki başarısını kutlayan, düşüncesini paylaşan veya yalnızca bir fotoğraf yayınlayan kadınlar, anında hedef haline gelebiliyor. Gelen mesajlar ise bazen alaycı, bazen tehditkar, bazen de açıkça taciz içerikli olabiliyor. Uzmanlara göre, siber zorbalığın en çok kadınları hedef almasının altında toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatıyor.Erkek egemen söylemlerin hâlâ güçlü olduğu dijital dünyada, kadınların fikir beyan etmesi, bağımsız bir kimlik sergilemesi veya başarılarını paylaşması daha fazla tepki çekiyor. Kadınlar dijital şiddetin odağında Uluslararası araştırmalar, kadınların erkeklere oranla çevrimiçi tacize yüzde 60 daha fazla maruz kaldığını ortaya koyuyor. Türkiye’de yapılan çalışmalara göre ise, her 10 kadından 6’sı sosyal medyada en az bir kez siber zorbalık veya tacizle karşılaştığını belirtiyor. Peki, kadınlar neden bu kadar sık hedef alınıyor? Uzmanlara göre, dijital zorbalık vakalarının büyük kısmı kadınların bedenleri, kıyafetleri, sosyal hayatları veya özel yaşamları üzerinden şekilleniyor. Cinsiyetçi dil, tehdit mesajları, taciz içerikli yorumlar ve sosyal medyada yürütülen itibar zedeleme kampanyaları, dijital şiddetin başlıca araçları arasında. Hukuki adımlar yeterli mi? Siber zorbalıkla mücadelede hukuki süreçler her zaman yeterli olmuyor. Türkiye’de Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) ve Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri kapsamında, tehdit, hakaret ve taciz içerikli mesajlara yaptırım uygulanabiliyor. Ancak, sosyal medya platformlarının anonimliği ve suçun ispatlanmasının zorlukları nedeniyle birçok kadın yaşadığı tacizi bildirmekten çekiniyor. Ne yapılmalı? Uzmanlar, kadınların dijital dünyada daha güvenli olabilmesi için şu önlemleri öneriyor: Dijital okuryazarlık eğitimleri artırılmalı Anonim hesaplarla mücadele için daha sıkı denetimler getirilmeli Çevrimiçi tacizle ilgili şikayet mekanizmaları daha etkili hale getirilmeli Hukuki düzenlemeler güçlendirilmeli ve caydırıcı cezalar uygulanmalı Kadınlar sanal dünyada da güvende hissetmeli! Dijital şiddet, yalnızca sanal bir tehdit değil; psikolojik ve sosyal etkileriyle gerçek dünyada da derin yaralar açıyor. Sosyal medyada kadınların özgürce var olabilmesi için toplumsal farkındalığın artması ve etkin çözümler üretilmesi gerekiyor. Kaynak:Web
Çevrimiçi platformlar kadınlar için sadece bir paylaşım alanı olmaktan çıktı; artık tehdit, hakaret ve tacizin yeni sahnesi. Veriler, kadınların siber zorbalığa erkeklerden daha fazla ve daha sert biçimde maruz kaldığını ortaya koyuyor.

Sosyal medyada yapılan bir paylaşım, kadınlar için sanal bir kabusa dönüşebiliyor. İş yerindeki başarısını kutlayan, düşüncesini paylaşan veya yalnızca bir fotoğraf yayınlayan kadınlar, anında hedef haline gelebiliyor. Gelen mesajlar ise bazen alaycı, bazen tehditkar, bazen de açıkça taciz içerikli olabiliyor.

Uzmanlara göre, siber zorbalığın en çok kadınları hedef almasının altında toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatıyor.Erkek egemen söylemlerin hâlâ güçlü olduğu dijital dünyada, kadınların fikir beyan etmesi, bağımsız bir kimlik sergilemesi veya başarılarını paylaşması daha fazla tepki çekiyor.

Kadınlar dijital şiddetin odağında
Uluslararası araştırmalar, kadınların erkeklere oranla çevrimiçi tacize yüzde 60 daha fazla maruz kaldığını ortaya koyuyor. Türkiye’de yapılan çalışmalara göre ise, her 10 kadından 6’sı sosyal medyada en az bir kez siber zorbalık veya tacizle karşılaştığını belirtiyor.

Peki, kadınlar neden bu kadar sık hedef alınıyor? Uzmanlara göre, dijital zorbalık vakalarının büyük kısmı kadınların bedenleri, kıyafetleri, sosyal hayatları veya özel yaşamları üzerinden şekilleniyor. Cinsiyetçi dil, tehdit mesajları, taciz içerikli yorumlar ve sosyal medyada yürütülen itibar zedeleme kampanyaları, dijital şiddetin başlıca araçları arasında.

Hukuki adımlar yeterli mi?
Siber zorbalıkla mücadelede hukuki süreçler her zaman yeterli olmuyor. Türkiye’de Kişisel Verileri Koruma Kanunu (KVKK) ve Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri kapsamında, tehdit, hakaret ve taciz içerikli mesajlara yaptırım uygulanabiliyor. Ancak, sosyal medya platformlarının anonimliği ve suçun ispatlanmasının zorlukları nedeniyle birçok kadın yaşadığı tacizi bildirmekten çekiniyor.

Ne yapılmalı?
Uzmanlar, kadınların dijital dünyada daha güvenli olabilmesi için şu önlemleri öneriyor:
Dijital okuryazarlık eğitimleri artırılmalı
Anonim hesaplarla mücadele için daha sıkı denetimler getirilmeli
Çevrimiçi tacizle ilgili şikayet mekanizmaları daha etkili hale getirilmeli
Hukuki düzenlemeler güçlendirilmeli ve caydırıcı cezalar uygulanmalı

Kadınlar sanal dünyada da güvende hissetmeli! Dijital şiddet, yalnızca sanal bir tehdit değil; psikolojik ve sosyal etkileriyle gerçek dünyada da derin yaralar açıyor. Sosyal medyada kadınların özgürce var olabilmesi için toplumsal farkındalığın artması ve etkin çözümler üretilmesi gerekiyor.

Kaynak:Web

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve mardinhaberportali.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.