Bin Yıllık Miras: Mezopotamya’da Zeytinin Anavatanı Derik

Tarihin en eski meyvesi olarak bilinen zeytin, Akdeniz havzasının olduğu kadar, Mezopotamya topraklarının da kadim bir emaneti. Bugün dünya sofralarında yer bulan bu eşsiz meyvenin anavatanlarından biri olan Mardin, özellikle Derik ilçesi ile öne çıkıyor.

Binlerce yıl öncesine dayanan zeytin yetiştiriciliği, Mezopotamya’da sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimiydi. Zeytin ağaçları, bu topraklarda sadece meyve değil; gölge, barış, bereket ve zamanın tanığı olarak yetişti.

Derik zeytini, ince kabuğu, yüksek yağ oranı ve aromatik lezzetiyle hem sofralık hem de yağlık olarak tercih edilen özel bir tür. Uzmanlar, bu zeytinlerin düşük asit oranı sayesinde hem sağlık hem de kalite açısından dünya standartlarının üzerinde olduğuna dikkat çekiyor.

Mardin Valiliği, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile birlikte yürütülen çalışmalarla Derik zeytini için coğrafi işaret tescil süreci hızla ilerliyor. Bölge üreticileri ise markalaşma yolunda attıkları adımlarla ulusal ve uluslararası pazarlara açılmayı hedefliyor.

Zeytinliklerin korunması, yeni fidanların dikilmesi ve sürdürülebilir tarımın teşvik edilmesiyle birlikte, Derik'te agro-turizm potansiyeli de dikkat çekiyor. Mardin’in kültürel ve mimari zenginliğiyle birleşen zeytin rotaları, hem yerli hem yabancı turistler için doğayla iç içe deneyimler sunuyor.

Zeytin sadece bir ürün değil, bir hikâyedir: Barışın, direnişin ve toprağa bağlılığın sembolü. Mardin’de her hasat, geçmişle bugünün el sıkışmasıdır. Derikli üreticiler için zeytin sadece geçim değil, atalarından kalan sessiz bir emanettir.

Zeytine sahip çıkmak, bu toprağın tarihine, kültürüne ve doğasına sahip çıkmak demektir.