Tarihi ve kültürel zenginliğiyle göz kamaştıran Mardin, Ramazan Bayramı’nda misafirlerine unutulmaz bir tatil deneyimi sunmaya hazırlanıyor. Mezopotamya'nın kalbi olarak anılan şehir; Artuklu, Midyat ve Savur gibi ilçelerindeki taş evleri, manastırları, camileri ve çarşıları ile hem manevi hem kültürel bir atmosfer vaat ediyor.

Bayram süresince şehirdeki otellerin doluluk oranı şimdiden %90’lara ulaşırken, yerel işletmeler de yöresel lezzetlerini misafirlerle buluşturmak için hummalı bir hazırlık içerisinde. Kadim sokaklarda sabah kahvesi, taş fırında çörekler ve akşamüstü gün batımı eşliğinde içilen menengiç kahvesi, ziyaretçilere Mardin’in ruhunu birebir yaşatacak.

Mardin Valiliği ve Mardin Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yürütülen çevre düzenlemeleri, ulaşım kolaylıkları ve bayrama özel etkinliklerle kentte hem güvenli hem de huzurlu bir tatil ortamı sağlanıyor. Kentin birçok noktasında kurulan rehberlik masaları, ziyaretçilere bilgi ve yönlendirme desteği sunacak.

Mardin mutfağının en özel tatları olan sembusek, ikbebet, alluciye ve kaburga dolması gibi lezzetler ise bu bayramda damaklarda iz bırakacak.

Sabah:

Mardin Ulu Camii: 12. yüzyıldan kalma Artuklu mimarisinin en görkemli yapılarından biri.

Zinciriye Medresesi: Mezopotamya Ovası’na bakan terasıyla eşsiz bir manzara sunuyor.

Öğle:

Mardin Müzesi: Arkeolojik ve etnografik eserlerle geçmişe yolculuk.

Akşamüstü:

Abbaralar: Üstü örtülü taş geçitlerde yürüyerek Mardin’in gizli ruhunu keşfedin.

Şehidiye Camii: Taş işçiliğinin en zarif örneklerinden biri.

Sabah:

Midyat Eski Şehir: Telkari ustalarının izinde taş konaklar arasında nostaljik bir yürüyüş.

Öğle:

Mor Gabriel Manastırı: 1600 yıllık geçmişiyle Süryani Kadim Ortodoks kilisesinin kalbi.

Akşamüstü:

Midyat Konuk Evi (Sıla Konağı): Dizilere ev sahipliği yapan bu konakta gün batımı ayrı bir güzeldir.

Gelüşke Hanı: Alışveriş ve çay molası için tarihi bir durak.